1. quentin tarantino'nun ucuz roman'ındaki john travolta'nın canlandırdığı karakter ile rezervuar köpekleri'ndeki michael madsen'ın canlandırdığı karakter kardeştir. soyadları vega 'dır, isimleri (vincent ve vic) ve tipleri (koyu saçlı ve benzer giyimli) birbirine benzer.
  2. dünyadaki en başarılı askeri harekat:

    "liechtenstein'a aittir. avusturya-prusya savaşı sırasında liechtenstein kimseyi öldürmediği gibi, 80 kişi yolladıkları ordu 81 kişi olarak geri dönmüştür. bunun sebebi de savaş sırasında karşı taraftan bir kişi ile arkadaş olmalarıdır."
  3. kimseye zarar vermeden bir şehri yerden metrelerce yükseltmek...

    abd'nin chicago şehrinin 1850-1860'lı yıllarda çok ciddi bir "çamur" problemi bulunuyordu. şehir bir göl sahili bataklığına çok yakın olduğu için yollar ve kaldırımlar çamura batmış haldeydi ve bu da, tifo ateşi, dizenteri ve ölümcül koleranın sürekli yayılmasına neden oluyordu.

    birkaç başarısız denemeden sonra nihayet chicago kanalizasyon müdürlüğü komisyonu üyeleri 1855'te "çılgın" bir planla çıkageldiler. boston'dan e. chesbrough isimli mühendisi işe aldılar, çünkü bu mühendis "fırtına kanalizasyonları" denen bir çözüm öneriyordu. ancak bu çözüm, şehrin yerden yüksekliğini arttırmayı gerektiriyordu.

    uzun süren tartışmalardan sonra komisyon şehrin tüm sokaklarının, kaldırımlarının ve binalarının daha yüksek temellere taşınmasına karar verdi. bu taşıma işlemleri sonucunda temeller 1-4 metre arasına ulaşması bekleniyordu. böylece şehir yüzeyinin drenajı arttırılabilecekti.

    bu zorlu işlem 20 yıldan uzun sürdü; ancak öylesine büyük bir hassaslık ve ustalıkla yapıldı ki, işlem sırasında günlük yaşam hiç aksamadı, tek bir kişinin bile yerinin değiştirilmesi gerekmedi ve şehir turistleri çekmeyi sürdürdü. şehrin bazı sokakları bir bütün olarak raylar üzerine alınarak kaldırıldı ve altlarına yükselti eklendi. bazı binalar yine raylı ve hidrolik sistemler kullanılarak şehrin başka bölgelerine taşındı.

    ocak 1858'de chicago'nun yükseltilecek ilk binası olarak belirlenen 4 katlı, 21 metre yüksekliğe sahip, 750 tonluk tuğla bina toplamda 200 adet vidalı kriko kullanılarak 1.88 metre yükseltildi. bu sırada binaya tek bir hasar bile gelmedi. aynı sene, aynı yöntemle 50'den fazla bina yükseltildi. bu 50 küsür binanın yükseltilmesini bostonlı mühendis james brown planladı ve uyguladı. süreç içerisinde "deneme-yanılma" denebilecek yöntemlerle uygulamalarını geliştirdiler ve senenin sonuna geldiğinde 30 metreden uzun binaları da yükseltebilmeyi başardılar. ertesi senenin baharında ise 60 metreye kadar olan binaları kaldırabilmeye başladılar.

    1860 yılının başlarında, geçen senenin başarılarından güven depolayan mühendisler, 6 kişiden oluşan bir ekip kurdular ve lake sokağı'nın bütün bir bloğunun yarısını, clark sokağı ile lasalle sokağı arasındaki tüm binaları tek bir seferde kaldırmayı denediler. kaldırmaya çalıştıkları yarı-blokta bir dizi dükkan, ofisler, baskıcılar bulunuyordu ve toplamda 98 metre uzunlukta bir sokaktı. binaların bazıları taş, bazıları tuğladan yapılmıştı. bazıları 4 katlı, bazıları 5 katlıydı. toplamdaysa 4000 metrekarelik bir alanı kaplıyorlardı ve 35.000 ton ağırlığa sahip olduğu hesaplandı. kaldırma ustalıkla ve sorunsuz bir şekilde başarıldı; bu işlem sırasında sokaktaki tek bir dükkan bile kapatılmadı, günlük işleyişlerini sürdürdüler. 5 gün süren kaldırma işlemi için 6.000 vidalı kriko ve 600 işçi kullanıldı. binalar 1.42 metre kaldırıldıktan sonra altına yeni temel atılarak yükseltildi. çalışma boyunca izlemeye binlerce insan geldi ve son gün, krikoların arasından yükselen yeni yol üzerinde insanların yürümesine izin verildi.

    benzer şekilde 1861 yılında tremont evi isimli 4.000 metrekarelik büyük bir otel, 500 işçi ve 5.000 vidalı kriko kullanılarak 1.8 metre yükseltildi, binada tek bir çizik bile bulunmadan işlem tamamlandı. kaldırma işlemi sırasında bazı senatörler ve değerli insanlar (vıp) otelde konaklamayı sürdürüyordu! bu başarıdan iyice güç alan mühendisler, 46 metre uzunluğunda, 24 metre genişliğinde, 5 katlı ve demirden yapılmış olan robbins binası'nı yükseltme kararı aldılar. 305 milimetrelik taş destekli bina toplamda 27.000 tondu ve göreceli olarak küçük bir alana sıkışmıştı; yani "yoğun" bir binaydı. sadece bu bina değil, binanın yanındaki 70 metrelik taş yol da eş zamanlı olarak 70 santimetre yükseltildi. yine, binada tek bir çatlak veya çizik bile oluşmadı.

    farklı bir uygulama olarak 1853'te fraklin binası hidrolik makinalar kullanılarak kaldırıldı.

    Kaynak: evrim ağacı
  4. mitolojik karakterlerin ve günümüzde kullanılan bazı kelimelerin etimolojik bağlantısı.

    hypnos (uyku tanrısı) - hipnoz
    morpheus (rüya tanrısı) - morfin
    phantasos (rüya tanrısı) - fantezi -> phantom - hayalet
    pan (canlıların karşısına aniden çıkıp korkutan kır tanrısı) - panik
    phobetor (kabus tanrısı) - fobi
    hymenaisos (evlilik ve gençlik tanrıçası) - hymen (kızlık zarı)
    prometheus (kahin tanrı -> pro (önce) metheus (öğrenmek, sonrasında da math - matematik) )
    thyphon (fırtına tanrısı) - tayfun, tufan
    narcissus (kendine aşık bir karakter) - narsisizm, nergis çiçeceği ve narcissus'un hissizliğine binaen narkotik, narkoz, narkolepsi ve türevleri
    hermaphroditus (hermes ile afrodit'in oğlu/kızı, çift cinsiyetli bir karakter, dikkat ederseniz adı da anne ve babasının adının birleşimi) - hermafrodit
    okeanos (bütün ırmakların babası sayılan tanrı) - ocean
    adonis (erkeklik ve bereket tanrısı) - adonis kası
    poine (ceza ve intikam tanrıçası) - pain
    boreas (rüzgar tanrısı) - bora
    hygieia (sağlık tanrıçası) - hijyen
    nektar (tanrıları ölümsüzleştiren içecekler)
    nike (çok hızlı koşma yeteneğine sahip zafer tanrısı)
    khaos (evren yaratılmadan önce var olan boşluk, tanrısal varlık) - kaos
    daphne (apollon'dan kaçarken ağaca dönüşen karakter) - defne
    europe (zeus'un şu anda avrupa olarak bilinen kıtaya kaçırdığı sevgilisi) - avrupa
    khronos (zaman tanrısı) - kronoloji, kronometre, kronik ve bilumum türevleri
    terra (toprak ana) - terra rosa (kırmızı toprak)
    olympos (tanrıların dağı) - olimpiyat, olimpik ve türevleri
    echo- eko, yankı
    eros (aşk ve cinsellik tanrısı) - erojen, erotik, erotomani ve türevleri
    platon (platonik aşkın gerçek aşk olduğunu düşünen filozof) - platonik aşk (mitolojik karakter olmasa da antik yunan figürü olduğundan ve hala bilmeyen varsa öğrenmiş olsun diye ekledim)
    hebe (gençlik tanrıçası) - hebefreni (gençlerde görülen bir şizofreni türü)
    janus (başlangıçların tanrısı) - january (ocak, yılın ilk ayı)
    labyrinthos (minos tarafından minotoru (yarı boğa yarı insan yaratık) saklamak için yaptırılan girintili çıkıntılı yapı) - labirent
    lesbos (bilinen ilk yunan kadın şair olan ve eşcinsel olarak bilinen sappho'nun yaşadığı ada) - lezbiyen
    lethe (ölüler dünyasına geçerken ruhların uğrayıp acılarını unutmak için su içtiği ırmak) - letarji (uzun ve derin patolojik uyku hali)
    mnemosyne (hafıza tanrıçası) - mneme, memory
    nympha (doğurganlığın simgesi varlıklar) - nemfomani (kadınlarda görülen cinsel taşkınlık)
    seirene (güzel sesleriyle şarkı söyleyip denizcileri büyüleyen yaratıklar) - siren
    ve direkt mitolojinin kendisinden türeyen bir kelime, myth (hikaye) + mania (delilik) -mitomani (patolojik yalancılık)

    kaynak: ekşisözlük'te çikolatasevmeyenadam nickli yazar. ufku hakikaten de genişleten bu bilgilerin youreads'te de bulunmasını istedim. affola.
  5. madeni paraların kenarları neden genellikle tırtıklıdır?

    geçmişte madeni paralar altın ve gümüş gibi değerli madenlerden üretiliyor ve dövülerek şekillendiriliyordu. kalpazanlar madeni paraların kenarlarını yontarak değerli madenlerden küçük miktarlarda çalıyordu.

    bu sorunun üstesinden gelmek için geliştirilen yöntemlerden biri madeni paraların makineler kullanılarak üretilmesiydi. böylece şekli çok düzgün dairesel paralar üretmek mümkün oldu. paraların kenarlarının yontulmasını engellemek için ise madeni paralar kenarları tırtıklı şekilde üretilmeye başlandı.

    1696 yılında ingiltere kraliyet darphanesi’nin başına getirilen fizikçi isaac newton madeni paralar kırpılarak yapılan sahtecilikle başa çıkmak için bu yöntemi kullanmıştı. günümüzde ise madeni paralar değerli madenlerden yapılmamasına rağmen (çoğunlukla bakır, nikel ve çinko alaşımlarından üretiliyorlar) kullandığımız bazı madeni paraların kenarları tırtıklı.

    (bilim ve teknik dergisi, ocak 2017)